top of page

Man Ray: Görmenin Yeni Biçimi

Güncelleme tarihi: 2 gün önce

Man Ray: Görmenin Yeni Biçimi

Bazı sanatçılar çağlarını yansıtır; bazıları ise onu ezer geçer. Man Ray, ikincilerdendi. Ne sadece bir fotoğrafçıydı, ne yalnızca bir ressam ya da heykeltıraş. 20. yüzyılın en özgür yaratıcılarından biri olarak, Dadaizm ve Sürrealizm’in sınırlarını silen bir figür hâline geldi.


Moda dergilerinden yeraltı sanat çevrelerine uzanan yaratım serüveninde Emmanuel Radnitzky , sanat dünyasına New York’tan Paris’e uzanan bir yolculukla dahil oldu. Fotoğrafı bir belge değil, bir şiir olarak kullandı. Onun en büyük silahı, merak duygusuydu. Kamera onun için sadece bir kayıt cihazı değil; ışıkla düş kurmanın aracıydı. Man Ray’in işleriyle karşılaştığınızda bir cevap değil, bir sezgiyle ayrılırsınız. O, sanatın soru sormadan da bir anlam taşıyabileceğini kanıtladı. Bugün hâlâ genç sanatçılar, moda fotoğrafçıları, performans sanatçıları onun açtığı yolların izinden yürümeye devam ediyor.


Glass Tears (1932)
Glass Tears (1932)

Man Ray’den 3 İkonik Eser

1. Le Violon d’Ingres (1924) Kadın bedenini bir keman gibi yorumlayan bu fotoğraf, erotizmle ironi arasında bir çizgi çizer. Ingres’in klasik resimlerine saygı duruşu niteliğindedir ama aynı zamanda bakışın gücünü, kadının temsili üzerinden sorgular.

2. Glass Tears (1932) Yapay gözyaşları ve porselen gibi bir yüz… Estetikle yapay duyguların iç içe geçtiği bu çalışma, Man Ray’in moda fotoğrafçılığında açtığı yolu da simgeler. Görünüşte soğuk ama duygusal açıdan katmanlı.

3. The Enigma of Isidore Ducasse (1920) Ketene sarılmış bir dikiş makinesi. Adını sürrealistlerin ilham kaynağı şair Isidore Ducasse’tan alan bu eser, sıradan bir nesneyi gizemli bir varlığa dönüştürüyor. Man Ray için her nesne, bir anlamın değil; bir sezginin taşıyıcısı olabilir.


Woman with Long Hair (1929)
Woman with Long Hair (1929)

Rayografi Nedir?

Rayografi (ya da “rayograph”), Man Ray’in adını verdiği, fotoğraf makinesi kullanmadan yapılan bir teknik. Nesneler, doğrudan ışığa duyarlı fotoğraf kâğıdının üzerine yerleştirilip ışığa maruz bırakılıyor. Ortaya çıkan görüntü, nesnenin gölgesiyle oluşuyor.

Bu teknik, sanatçının gündelik olanla soyut olan arasında kurduğu görsel şiirin belki de en saf hâli.


Le Violon d’Ingres (1924)
Le Violon d’Ingres (1924)

Man Ray ile 5 Kavram

Man Ray’in işlerini sadece kronolojik değil, kavramsal olarak da düşünmek mümkün. Onun üretiminde sık sık karşılaştığımız 5 anahtar sözcük:

Dönüştürmek Gerçeği bozmak ya da yeniden kurmak değil; onu başka bir şey haline getirmek. Işığı nesneye, nesneyi sezgiye dönüştürmek.

Gözlemlemek Görmek ve bakmak arasındaki farkı açığa çıkarır. Rayografi gibi tekniklerle, gözün değil ışığın anlatısını kurar.

Maskelenmek Gerçeği doğrudan göstermek yerine, onu gizleyerek açar. Maske, onun işlerinde bir saklama değil, bir açma biçimidir.

Nesneyle Oynamak Şemsiye, dikiş makinesi, büst... Hiçbir nesne kendi işlevine mahkûm değildir. Her şey, her şeye dönüşebilir.

Işıkla Yazmak Fotoğraf onun için kayıt değil; bir tür yazıydı. Işıkla, gölgeyle ve sessizlikle yazılmış bir şiir.


The Enigma of Isidore Ducasse (1920)
The Enigma of Isidore Ducasse (1920)



bottom of page